Basel defalarca İsviçre’ye gitmemize rağmen en son gittiğimizde gezmeye fırsat bulduğumuz ve çok keyif aldığımız bir şehir.
Basel, İsviçre’nin üçüncü büyük şehri ve en büyük limanlarından biri. Şehri ikiye Ren nehri ayırıyor. Bir an Ren Nehri’nin kenarından şehri izlediğimizde aklıma Floransa , Budapeşte ve Prag gelmedi değil.
Basel Zürih’ten sonra İsviçre’nin en zengin şehri olma yolunda ilerliyor. Şehrin en büyük gelir kaynakları Kimya sanayi ve farmakoloji (ilaç bilim).
Basel’de Ulaşım Nasıl?
Basel’in bir diğer özelliği ise aslında konum olarak 3 ülkenin kesiştiği bir yerde olması: İsviçre, Fransa ve Almanya. Bu sebeple de Basel Havalimanı (EuroAirport Basel-Mulhouse-Freiburg) bu 3 ülkenin ortak havalimanı olarak biliyor. Havaalanından çıktıktan sonra okları izleyerek Fransa veya İsviçre kapılarından çıkabiliyorsunuz.
Havaalanından Basel şehir merkezine gitmek de çok basit. Hemen yolcu çıkış kapasından kalkan otobüslerle (50 numaralı otobüslere binerek) direkt şehir merkezine (tren istasyonu) gidebiliyorsunuz (Havaalanında İsviçre’den çıkmayı unutmayın =) )
Şehri gezerken de toplu taşımaya pek ihtiyacınız olmayacak, yürüyerek tüm şehri gezebileceksiniz (veya bisiklet de kiralabilirsiniz).
Basel’e Ne Zaman Gezelim?
Basel gezimizi Şubat ayında gerçekleştirdik. Kış ayı çok sert geçen bu şehir için bahar ayları kesinlikle nokta atışı. Hem hava çok soğuk değil, hem de şehir yaz aylarına göre daha az turist barındırıyor. Buradan çekik gözlü turistlere selam olsun=)
Basel Pahalı mı?
Herkesin çok iyi bildiği gibi İsviçre, Avrupa ülkeleri arasında pahalılığı ile ün salmış bir şehir. Basel de ucuz değil ama diğer İsviçre şehirlerine göre bize bir tık daha uygun geldi.
Basel’de Nereleri Gezelim?
Şehirde kafanıza göre sokaklarda kaybolmak o kadar keyifli ki… Ama kaybolmadan önce gelin şehrin tüm yıldız yerlerine birlikte bakalım…
Ren Nehri: Ren Nehri şehri ikiye ayırıyor ve etrafında yürüyüş yapabileceğiniz harika bir ortam sağlıyor.
Basel Kilisesi: Kiremit renkli gotik mimariye sahip bu kilise şehre girdiğinizde hemen sizi uzaktan karşılamaktadır. Giriş kapısının üzerinde Gotik heykel grubunu incelemeyi unutmayın. Kilisenin hemen arkasında harika bir manzara sizi bekliyor.
Münsterplatz: Basel Kilisesi’nin de bulunduğu Münsterplatz diye adlandırılan kare meydanda ayrıca tarihi evlere de ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Noel Marketi dönemi bu meydanı ziyaret etmelisiniz.
Kunstmuseum (Güzel Sanatlar Müzesi): Bu müzenin en ilginç özelliklerinden biri Avrupa’dahalkın ziyaretine açılan ilk müze olması. Bu Müzede Picasso’nun son dönem eserleri ile birlikte Jean Tinguely’nin fantastik tasarımları yer almaktadır.
Museum für Gegenwartskunst (Çağdaş Sanalar Müzesi): Minimalist ve kavramsal çalışmaların yer aldığı ayrıca İsviçreli genç sanatçıların eserlerinin olduğu keyifli bir müze. Müzenin en dikkat çekici özelliği kuşkusuz Jonathan Borofsky’nin yaklaşık 9 metre yüksekliğinden Uçan Adam eseridir.
Spalentor: Kent giriş kapılarından günümüze kalan gelen tek kapısı olan 14. yy’da inşa edilen bu kapının üzerinde saat kulesi ve siperli nöbetçiler dikkat çekmektedir.
Rathaus (Belediye Binası): Marktplatz meydanında yer alan bu belediye binası adeta küçükken oynadığımız oyuncak kuleleri andırmaktadır.
Biz Basel’e günü birlik gezi planladık ve bu sebeple de burada konaklamadık. Konaklama için Old Town bölgesi nokta atışı bir bölge olacaktır.
Luzern’de olduğu gibi Şubat ayında Basel’de de bir festival var. Basel festivali (Fasnacht) Avrupa’da büyük bir üne sahip. Küllenme Çarşambasında sonraki ilk Pazartesi günü sabah karşı şehirde tüm ışıklar söndürülüyor. Daha sonra da fenerler yakılıyor. Tüm şehirde müzik eşliği ile kostümlü insanlar dans ederek gezmeye başlıyor. Bu dönemde çoğu dükkân Fasnacht sebebiyle kapalıyız deyip (aslında resmi tatil değil) karnavalın tadını çıkarıyorlar. Gezinizi buna denk getirmenizi öneririz.
Şehirde gezmeye zamanınız varsa Zoologischer Garten (Hayvanat Bahçesi) gezmeyi unutmayın. Burası İsviçre’nin en büyük hayvanat bahçesidir. İçinde 600 farklı türden 4000 adet hayvan yaşamaktadır.
Şehirde biraz daha müze gezmek isterseniz size önerimiz: Kunsthalle, Jean Tinguely Museum ve Beyeler Foundation.
Basel’de gittiğinizde İsviçre’nin en ünlü yemeği olan peynir Föndüsü’nü denemeyi (yanında mutlaka beyaz şarap) unutmayın.
Bachmann pastanesinden kestaneli tatlılarını demenizi tavsiye ederiz.
Tüm İsviçre’de olduğu gibi çeşmeden rahatlıkta su içebiliyorsunuz. Yanınıza su mataranızı almayı unutmayın, yoksa bir şişe suya 5-6 CHF para verince üzülürsünüz=)
Şimdiden keyif dolu bol gezmeli tatiller…
Instagram: BIRBIRLAR GEZIYOR
Youtube: BIRBIRLAR GEZIYOR
Comments