İsviçre’nin en kalabalık ve en büyük şehirlerinden biri Zürih (İsviçre'nin başkenti BERN=)). İçinden nehir geçiyor ve göl kenarında. Ama itiraf etmek gerekirse İsviçre’de en az sevdiğimiz yerlerden, bir Luzern değil=)
Çünkü çok şehir… Çünkü kalabalık… İsviçre’nin diğer şehirlerindeki o dokudan biraz uzak.
Zürih’e nasıl gidilir?
Luzern’de konakladığımız için araç ile 40 dakikada Zürih’e geçtik. Zürih’e ikinci kez gelişimiz, en son gelişimiz ise uçağımıza gitmeden önceki şehir turumuz.
Luzern’den tren ile gelmek isterseniz de ortalama 60 dakikada içinde Zürih’te olabilirsiniz.
Zürih’de nereleri gezelim?
Bahnhofstrasse
İstasyona arkanızı döndüğünüzde karşınıza çıkan caddenin ismi “Bahnhofstrasse”.
Zürih İstasyon
Sağlı sollu bir sürü dükkânlarla dolu ve şehrin en hareketli, prestijli sokaklarından biri. Şehrin kalbinin attığı yer de denilebilir.
Bahnhofstrasse
Bahnhofstrasse
Fraumünster
1400’lü yıllardan kalma Limmat Nehri’nin yakınlarında yer alan kilisedir. Girişi ücretsizdir.
St. Peter Kilisesi
Çan kulesi bulunan bu kilise 1400’lü yıllarda yapılmıştır. Buradaki çan kulesinin üzerinde ise dünyanın en büyük saatlerinden biri bulunmaktadır. İçerisi ise kristal avizelerle süslenmiştir.
Grossmünster
13. yy’da inşa edilen kilise, İsviçre siyaseti açısından büyük önem taşımaktadır. Almanca konuşan halkın reform hareketlerine başladığı yerdir.
Zürih’de ne yiyelim?
Yemek için Zürih’te seçtiğimiz yer Bahnhofstrasse’de “yooji’s sushi deli”. Bir uzak doğu restoranı ve değişik bir konsepti var. Bar sandalyelerine oturuyorsunuz ve önünüzde minik bantlardan yiyecekler geçiyor. İstediklerinizi alıp yiyorsunuz. İçeceklerinizi ve tatlılarınızı önünüzdeki tabletten sipariş veriyorsunuz. En son hesabı istediğinizde yediğiniz tabakların renklerine göre ayrı fiyatlar ödüyorsunuz. Tabak fiyatları 4.90 CH ile 12.90 CH arasında değişiyor, ama porsiyonlar küçük. Yemekleri lezzetli, ama bizce fiyatları İsviçre standardına göre bile pahalı. Burada seçtiğimiz bira ise Japon birası olan KIRIN.
Kunsthaus’a mutlaka gidin ve modern İsviçreli sanatçıların eserlerini inceleyin.
Urania ise şehrin en yüksek binasıdır, burayı gezintinize ekleyin.
Zunfthaus zur Meisen ise Zürih’te görebileceğiniz en iyi Barok binalarından birisidir. Bu binayı şarap tüccarları yoncası yaptırmıştır, şimdi ise İsviçre Ulusal Müzesi’dir.
Zunfthaus zur Waag ise keten dokumacıları ve şapkacılar loncası amacıyla yapılmışken şimdilerde restorana dönüşen bir bina. Biz bu tip dönüşümleri kendi ülkemizde daha çok görüyoruz maalesef. Direkt yıkıp AVM’ye dönüştürüyorlar…
Marangoz (Zunfthaus zum Zimmerleuten) ve tuhafiyeciler (Zunfthaus zum Saffran) loncası görülebilecek diğer yapılardandır.
Zürih müzelerinden ayrıca Schweizerisches Landesmuseum ve Rietberg Museum sanat eserleri ve Çin parşömenlerini görmek açısından gidilesi yerler arasındadır.
Bahnhofstrasse üzerinde çok güzel mağazalar var ama fiyatları can yakıyor, malum kur farkı =)
Bahnhofstrasse’den Bir Butik (Gülşah’ın bu elbisede kalbi kaldı diye bilsinler=))
Şehri gezdikten sonra göl kıyısının tadını çıkarmayı unutmayın =) Zaten eğer ki hava güneşliyse, İsviçreliler direkt güneşlenme moduna geçiyor. Aralarına karışabilirsiniz=) Ayrıca göl kıyısındaki Zürichhorn parkının da tadını çıkarın.
Çin Bahçesini görmeyi unutmayın. Buraya da giriş ücretlidir.
Instagram: Bırbırlar Geziyor