Sarayları, bahçeleri, operası, klasik müziği, valsi, tarihi hatta Osmanlı kuşatmaları, Osmanlı sayesinde kahve ile tanışmaları ve bunu Avrupa'ya yaymaları tarafından ünlü Avusturya’nın başkenti Viyana’yı bizimle keşfetmeye hazır mısınız? =) Dünyanın en yaşanabilecek şehirleri arasında yer alan Viyana’nın gündüzü tarih kokarken, gecesi eğlence dolu…
Şehir o kadar zengin o kadar asil gözüküyor ki, büyülenmemek elde değil.
Şehrin bir diğer güzelliği ise şehrin ortasından geçen Tuna Nehri (Donau olarak adlandırılmaktadır). Kendileri Avrupa'nın en büyük 2. akarsuyu. Bu uluslararası nehir aslında Avrupa'yı dolaşıyor ve çoğu zaman başkentlere de uğramadan geçmiyor: Belgrad, Viyana, Bratislava ve Budapeşte. Son olarak da Karadeniz'e dökülüyor.
23 Nisan’da gerçekleştirdiğimiz bu gezimizde güneşin tadını doya doya çıkardık. Avrupa’nın havasına güvenilmez, Nisan’da kar yağmışlığı bile varken, gerçekten kendimizi inanılmaz şanslı hissettik =) Biz bu bahar ayını çok sevdik, hem hava güzeldi hem de şehir turist kaynamıyordu. Buradan çekik gözlü dostlarımıza selam olsun=)
Viyana’nın para birimi Euro ve şehir diğer Avrupa şehirleri pahalılığında. Birkaç kilise hariç, tüm gezilecek yerler ücretli. Bunun için bizce en ekonomik olan Vienna Pass kartını satın almak. Hem zamandan tasarruf ediyorsunuz, hem de gireceğiniz müzelere 10€, 20€ vermektense, bu kartı alıp gişelerde sürünme derdine de son veriyorsunuz. Ayrıca, Hop On Hop Off (25€) tur otobüslerini de ücret ödemeden kullanabiliyorsunuz. Vienna Pass Card’ı 1 günlükten başlayarak alabiliyorsunuz ve fiyatları seçtiğiniz gün sayısına göre artıyor. Ücretine gelince, ucuz değil. Mesela 2 gün için 87€ ödemeniz gerekiyor. Şuradaki linki tıklayarak güncel fiyatlara ulaşabilirsiniz ve satın alabilirsiniz. Ayrıca bazen internetten alınca %10’luk indirim de oluyor. Kartı, havaalanındaki veya opera binasının yanındaki müşteri hizmeti noktalarından teslim alabilirsiniz. İlk müze girişiniz veya Hop On Hop Off kullanımınızda kartınız aktif oluyor. Ayrıca bu kart ile birlikte Hop On Hop Off güzergâh haritası, Vienna Pass indirim kitapçığı ve Vienna Pass kitapçığı veriyorlar.
Vienna City Card ise şehirdeki toplu taşımayı veya Hop On Hop Off’u ücretsiz kullanma seçeneği sunan ve müzelere de 1-4€ arasında indirim sağlayan bir kart. Vienna Pass Card’a göre daha ucuz. Mesela 2 gün için (toplu taşımalı olan) 13,90€ ödemeniz gerekiyor, detaylar şuradaki linkte. Ufak bir detay daha verebiliriz, bu kart ile havaalanı şehir merkezi yolculuğu gerçekleştiremiyorsunuz.
Ayrıca Vienna Pass Card alınca da indirimli Vienna City Card’da alabiliyorsunuz. Ama bizce gerek yok, zaten Hop On Hop Off ücretsiz. Eğer ki çok şehir dışında kalacaksınız belki ikisini birden alabilirsiniz.
Viyana’ya nasıl gidilir?
Viyana’ya gitmeden 6 ay önce biletlerimizi THY’den almıştık. THY, havaalanında Terminal-1’de yer almaktadır.
Uçaktan indikten sonra da şehir merkezine gitmek için 4 farklı seçeneğiniz var: taksi, CAT (tek yön 12 Euro), S-Bahn (S7 – 4.40 Euro) ve otobüs. Bu alternatifler içinde tabi ki önerimiz S-Bahn, Wien Mitte istasyonuna gitmek yaklaşık 30 dakika sürmektedir.
Viyana’nın gayet iyi bir ulaşım ağı var. İstediğiniz her yere tren ile gidebiliyorsunuz. Ayrıca şehir birkaç yer dışında yürüyerek gezilebiliyor, çok da metro veya tren kullanmanıza gerek yok. Eğer kullanmak isterseniz de, tek seferlik bilet alabileceğiniz gibi, günlük, iki günlük, üç günlük biletler de alabilirsiniz. Tüm güncel fiyat bilgisine şuradan ulaşabilirsiniz.
Viyana toplu taşıma haritası
Biletsiz binmeye kalkmayın, yakalanınca ceza kesiyorlarmış=)
Viyana’da nerede kalalım?
Viyana’da kalacağınız yeri seçerken, lokasyonunuzu “Inner Stadt” bölgesi olarak belirlerseniz, tam olarak “bingo” yapmış olursunuz. Biz tercihimizi “Constantin Apartments” olarak kullandık. 4 gece için toplamda 395 Euro ödedik. Buranın sahibi sevgili Bay Constantin, binanın 5. katının bir kısmını apart haline getirmiş. Toplamda sadece 5 daire var, her bir dairede ihtiyacınız olan her şeyi bulabilirsiniz. Ayrıca lokasyonu çok iyi, Schwedenplatz Metro İstasyonuna (U1 ve U4 hatları) sadece 150 metre.
Buraya akşam 11 gibi ulaştık ve kimse yoktu, hemen booking’te olan numarayı aradık. Apartmanın dışındaki küçük kutunun şifresini söyledi ve kutunun mandalını çekip kutuyu açtık. Karşımıza dış kapının anahtarı çıktı. Aynı şekilde 5. Kata çıktık, oda numaramız yazılı kutunun şifresini söyledi, o kutunun içinden de odamızın anahtarı çıktı. Kısa bir odadan kaçış oyunundan sonra direkt odamıza yerleştik=)
Viyana’da opera için ucuz bilet bulunur mu?
Viyana deyince akıllara gelen bir diğer konu ise “Opera”. Opera için Viyana’da ucuz bilet bulabileceğiniz 3 farklı seçenek var: Staatsoper, Volksoper , Theater an der Wien . Ama unutmamak gerekir ki buradaki biletler çok çabuk tükeniyor. Seyahatiniz netleşir netleşmez bu biletleri de almayı unutmayın. Ayrıca operalar ve müzikaller için ayakta bilet de alabilirsiniz, şayet kendisi için kişi başı 4 Euro vermeniz yeterli=) Biz tercihimizi Volksoper’den yana kullandık ve “Die Zirkusprinzessin” izledik. İngilizce alt yazısı mevcuttu. Ama itiraf etmeliyiz ki, alt yazı ile sahneyi takip etmek çok da kolay değildi ayrıca buraya gelen sevgili Viyana halkı inanılmaz şıktı ve sanki biraz yaş ortalaması yüksekti=)
Viyana’da nereleri gezelim?
Sarayları, müzeleri, kiliseleri ve klasik müziği ile ünlü olan bu şehrin tadını çıkarmak istiyorsanız, yürüyerek gezmelisiniz (Schönburnn Palace hariç). Şehri gezerken bizim dikkatimizi çeken bir diğer konu ise şehrin çok yeşil olması ve Tuna Nehri’nin etrafındaki insanların takıldığı parklar. Sonra araştırdık ki şehrin %51’i yeşilmiş. Böyle şehirler gördükçe ne kadar betonlar arasında yaşadığımızı düşünüyoruz ve üzülüyoruz.
Biz tüm gezimizi daha önceki yazımızda bahsettiğimiz Google Trip programıyla gün gün planladık.
Bu asil ve Mozart’a ilham veren şehirde nereleri mi gezdik, buyurunuz başlayalım…
Vienna State Opera House
Viyana gezimize buradan başladık çünkü Viyana PASS kartlarımızı, hemen bu opera binasındaki metro istasyonun içinden aldık.
19. yy’da tamamlanan bu opera binası dünyanın en büyükleri arasındadır.
Vienna State Opera House
Albertina
Bu müze şehrin en değerli eserlerini barındırmaktadır: Rembrandt, Rubens, Warhol ve Picasso…
Albertina
Ayrıca burada fotoğraf, poster ve mimari koleksiyonlar da yer almaktadır.
Holfburg Palace
Hasburg İmparatorluğunun kalbi olan bu merkez gerçekten müthiş büyüklükte. Bir dönem İmparator I. Franz Joseph ve İmparatoriçe Elisabeth’in (Sisi) yaşadığı bu kışlık sarayda Sisi Müzesini, Gümüş Koleksiyon’u gezebilirsiniz.
Holfburg Palace
Münih’te doğan İmparatoriçe Sisi’nin hayatı oldukça ilgimizi çekti. Kendisine aşık olan kuzeniyle 17 yaşında olan Sisi evlendi. Saray hayatından ve kurallardan nefret ediyordu. Bu sebeple sık sık Viyana dışına seyahat etmeye çalışıyordu. Sissi bir İsviçre ziyaretinde bıçaklanarak öldürülmüştü.
İmparatoriçe Sisi
Bu kadar varlık içinde mutsuzluğu ile bilenen bu imparatoriçe, aslında halk tarafından pek sevilmezken, şimdi ise turist çeken bir konu haline gelmiştir.
İmparatoriçe Sisi
Tüm detaylar için, Romy Schneider’in oynadığı Sisi filmini izlemeyi unutmayın.
İmparatoriçe Sisi
Spanisch Riding School
Holfburg Sarayı’nın hemen arkasından yer alan, imparatorluk döneminden beri devam eden bu okul, Lippizzan atları ile gösteri yapılan bir yerdir. İki katlı izleme salonunda en alt katından izlemenizi tavsiye ederiz, şayet üst kattan çok net izlenemiyor. Ayrıca 3 yaşından küçük çocukları bu salona almıyorlar, çünkü bebek ağlamasının atları ürkütmesini istemiyorlar.
Spanisch Riding School
Heldenplatz
Holfburg Sarayı’nın içinde bulunduğu alanın adıdır. Burada meşhur Viyana fotoğrafını çektirmeyi unutmayın=)
Heldenplatz
Maria Theresien Platz
Museum of Natural History ile Kunsthistorisches Museum arasında kalan alan Maria Theresien Platz olarak adlandırılmaktadır. Maria Theresien, 1717-1780 yılları arasında yaşamış imparatoriçedir. Hükümdarlığı 40 sene sürmüştür. Toplamda 16 tane çocuk doğurmuştur, yanlış duymadınız 16 çocuk=) Hayatının neredeyse 16 senesinde kadın hamileymiş=)=) En dikkatimizi çeken kısım ise, hükümdarlığında yani 18.yy’da halkına zorunlu eğitimi getirmesi…
Kocası öldükten sonra ise yas tutmuş, üzerine hep aynı tarz, aynı model kıyafet giymiş.
Maria Theresien Platz
Ayrıca kendisi Maria Antoinette’nin annesidir. Şimdi kim olduğunu hatırlayacaksınız: “Ekmek yoksa pasta yesinler”.
Museum of Natural History (Naturhistorisches Museum)
Kunsthistorisches Museum karşısında yer alan Doğa Tarihi Müzesi diğer ülkelerde göreceklerinizden bir tık daha büyük. Taşların, fosillerin, minerallerin, dinozorların ve içi doldurulmuş veya kurutulmuş hayvanların olduğu bölümlerle doludur.
Naturhistorisches Museum
Naturhistorisches Museum
Kunsthistorisches Museum
Rönesans tarzı ile inşa edilen bu müze Sanat Tarihi Müzesi olarak adlandırılmaktadır. Resim galerileri (Caravaggio, Jan van Eyck, Raphael, Velazquez), Mısır antikaları ve Roma çömleklerini barındıran bu müzeye göz atmalısınız.
Kunsthistorisches Museum
Mumok - Museums Quartier
Museumquartier bölgesinde yer alan Avusturya’nın en büyük modern sanat müzesinde farklı akımlara ait sanat eserlerini inceleyebilirsiniz. Burada 20. yy’a ait 7000 çalışma yer almaktadır.
Mumok
Austrian Parliament Building
Ring Caddesi’nde yer alan bu parlemento binası görülmesi gereken yerler arasında. Oturum günlerinde içeri girip oturumu izleyebilirsiniz. Biz biraz şanssızdık, çünkü bina tadilattaydı.
Austrian Parliament Building
Rathaus
98 metrelik kulesiyle dikkat çeken bu Neo-Gotik Belediye Binası’nı şehri gezerken fark etmemeniz mümkün değil. Avusturya, Almanya ve İsviçre gibi ülkelerde Rathaus yani Belediye Binalarını ziyaret etmenden ayrılmamanızı tavsiye ederiz.
Rathaus
St. Peter’s Catholic Church
Barok tarzı ile inşa edilen bu kilise 1970 yılında tekrar elden geçirilmiştir.
St. Peter’s Catholic Church
House of Music
İlk günümüzün son eğlencesi olan bu müzik evinde, eski enstrümanlardan, klasik müzik tarihine kadar tüm bilgilere ulaştık. Ayrıca merdiven basamaklarına yapılmış piyanoda kendi şarkımızı bestelemeye çalıştık=) Viyana Filarmonisiyle birlikte gösteri yaptık, hatta bazen onları kızdırıp pes bile ettirdik=)
House of Music
St. Stephen’s Cathedral
Şehir merkezinde yer alan bu ihtişamlı Gotik kilisenin çan kulesi ve zigzag mozikli çatısı direkt dikkatinizi çekecek. Bu çan kulesi tam olarak 137 metredir, uzun süre Avrupa’nın en uzun kulesi olarak kalmıştır. Tabi ki yukarıya çıkmak için 343 basamağı tırmanmanız gerekmektedir. Gündüz kilisenin içini gezmeyi unutmayın, ayrıca gece de muhteşem aydınlatılmış kiliseye tekrar bir uğrayın deriz.
Ayrıca burası şehrin en gözde caddelerininde kesiştiği yer: Kartner, hemen ilerisinde Graben ve Kohlmarkt.
St. Stephen’s Cathedral
Schönburnn Palace ve Schönburnn Schloss Park
Sisi’nin bir dönem yazlık sarayı olan bu yapıt barok tarzı ile inşa edilmiştir. İlk yapıldığında gri olan bu saray daha sonra nasıl yapıldığını bilinmemekle birlikte sarı rengini almaktadır. Hatta bu renge Schönburnn sarısı denmektedir. Sarayın içini gezerken ücretsiz sesli rehber de veriyorlar, ayrıca Türkçe seçeneği de mevcut.
Bu sarayın bir diğer özelliği ise Mozart küçük bir çocuk iken burada müzik çalıyor (Hall of Mirrors odasında), daha sonra kraliçenin kucağına atlayıp yanağından öpüyor.
Bir diğer önemli tarihi olay ise Napolyon'un oğlunun 21 yaşında bu sarayda ölmesi.
Schönburnn Palace
Bu sarayda iki farklı gezi seçeneği var: Imperial Tour (22 oda), Grand Tour (40 oda). Tüm bu odaları gezerken kendinizi bir an yıllar öncesinde hissedeceksiniz. Ayrıca, sarayın içine girebilmeniz için biletinizi alırken bir saat veriyorlar. Saatiniz gelene kadar dışarıdaki muhteşem parkı ve hayvanat bahçesini de gezebilirsiniz.
Schönburnn Schloss Park
Buradaki hayvanat bahçesi imparatorluk zamanında nesli tükenen hayvanları korumak için kurulmuştur. Bir dönem zürafa geldiğinde, tüm halk bu hayvandan çok etkilenmiştir. Kıyafetlerinde bu tarzı kullanmış.
Naschmarkt
Kendisi Viyana’nın en büyük açık pazarıdır. Taze balık, meyve hatta güzel peynirlere ve kuru ete ulaşabileceğiniz keyifli bir yer. Eğer Cumartesi giderseniz, pazarın sonunda bit pazarını göreceksiniz.
Karlskirche
Viyana’nın en güzel kiliselerinden biri, Karlskirche. Cüzzamlı hastaların iyileşmesini sağlayan Cardinal Charles Borremeo adına İmparator VI. Karl tarafından 1716 yılında yapımına başlanmıştır. Sütunlardaki tüm detayları incelemeyi unutmayın. Ayrıca bu kilisede klasik müzik konserleri de gerçekleştirilmektedir. Konser biletleri hemen kilisenin kapısında satılmaktadır.
Karlskirche
Belvedere Palace
Şehrin bir diğer sarayı ise Belvedere. Prens Eugen Savoy’a Osmanlı kuşatmasındaki başarılarından dolayı hediye olarak verilmiş saraydır. Hediyeye bak, çok alçak gönüllüler…
Belvedere Palace
Sarayın içi ve dışı ayrı güzellikte, burada tabi ki en çok dikkatinizi çekecek, aslında sürekli replikasını gördüğünüz Gustav Klimt’in “The Kiss” eseridir.
The Kiss
Hundertwasser House
Fridensreich Hunderwasser tarafından yapılan bu 50 dairelik apartman yapılırken çiniler kullanılmıştır. Barselona'daki Gaudi'nin eserlerine benzemiyor mu?
Hundertwasser House
Ayrıca biraz ilerdeki Kunst Haus Wien’e uğramayı da unutmayın. Belki buradaki kafede birşeyler içmek iyi gelir...
Kunst Haus Wien
Prater
Prater, 1766 yılında açılmıştır. Lunaparkın içindeki dönme dolap (Riesenrad) da mevcuttur. 1897 yılında inşa edilen bu dönme dolap, 65 metre yukarıya kadar çıkmaktadır. Böylece tüm şehre tepeden bakabiliyorsunuz. Vienna Pass karta bu da ücretsiz=) Ayrıca kabinlerin bazıları yemekli, isterseniz burada da romantik bir yemek yiyebilirsiniz, tabi ki bu birazcık pahalı, kahrolsun kur farkı!
Prater
Viyana Yeme İçme ve Alışveriş Notları yazımız için şuradaki linke bakabilirsiniz.
Viyana Üniversitesi'nin önünden geçtiğinizde mutlaka kütüphanesine uğrayın:) Kendinizi bir film sahnesinden hissedeceksiniz.
Viyana’da ortak tuvaletlerde bile klasik müzik çalmakta=)
Volksgarten’da (Halk Parkı), gül bahçelerinin içinde, kendinize zaman ayırmalısınız.
Burgtheater (Ulusal Tiyatro) 1888 yılında açılmıştır ve birinci sınıf opera, klasik müzik sahnelenmektedir.
Vienna Pass kartın bir diğer özelliği ise ücretsiz tekne turu. Tuna kanalı boyunca bir saatten fazla gezintiyi kaçırmamanızı öneririz.
Ayrıca Kunsthalle Wien, Sigmund Freud Museum, Albertina Museum ve Leopold Museum’ları da gezmeyi de notlarınız arasına eklemelisiniz.
Tuna nehrinin kenarında yürüyüş yapmayı ve grafitileri görmeyi unutmayın.
Şimdiden iyi tatiller=)
Instagram: Bırbırlar Geziyor